4 Eylül 2007 Salı

yorumsuz

Yorumsuz bir yazı okutacağım size,chp li yakın bir dostumun gazetesindeki köşesini olduğu gibi yayınlıyorum,düşünen chp li görmedik diyenlere aha bu yazı kapak olsun,

buyrun,

Sayın Sezer’in görev süresi sona erdi. Yeni Cumhurbaşkanı seçildi ve göreve başladı. Bugün sizlerle Sayın Sezer hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Bu düşüncelerin birçok insanın hoşuna gitmeyeceğini, birçoğunuzun da CHP’li olmama atıf yaparak, “bir CHP’li nasıl böyle düşünüyor” diyeceğini biliyorum. Bazılarınızın da yine -Ahmet Sirac izin verirse- bana gazetemizin internet sayfasında yorum adı altında “en kaba ifadelerle” saldıracağını biliyorum. Ama köşenin adı KRAL ÇIPLAK, yani düşüncelerimi tüm çıplaklığı ile sizinle paylaşmalıyım. Bu köşe de bana zaten bunun için ayrılmadı mı? (Aşağıdaki yazının Sezer’in siyasi düşünceleri ile laiklik anlayışı ile Cumhurbaşkanlığı için gerekli bilgi birikimine sahip olup olmadığı ile ilgisi bulunmadığını bazı önyargılı ve zor anlayanlara baştan hatırlatayım.)

Sayın Sezer, son yıllarda beni çok rahatsız ediyordu. Onun iyi bir cumhurbaşkanı olmadığını düşünüyordum. Hele, kameralara veya gazetelere yansıyan o soğuk, kibirli, halktan kopuk, mutsuz insan görüntüsü beni çok rahatsız ediyordu. Cumhurbaşkanlığına tahsis edilen ödeneğin bilmem ne kadarının iade edilmesi, kırmızı ışıkta durması, alışverişini kendisi yapması, oğlunun nikâhını yaptığı gece Köşk’ün elektrik parasını ödemesi ile anılmak bir cumhurbaşkanı için yeterli ve olumlu olmamalı.

Sayın Sezer, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olduğunu, aynı zamanda Bakanlar Kurulu’nun da içinde bulunduğu yürütmenin başı olduğunu ya bilmiyor, ya da unutuyordu. Yoksa Çankaya’ya saklanır, sadece zorunlu hallerde ve eşi ile alışverişe gideceği zaman dışında o güzel Köşkün bahçesinden saklanır mıydı?

Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı, Türkiye’yi temsil etmelidir. Özellikle dünyanın hızla değiştiği, uluslar arası dengelerin yeniden kurulduğu bir dünyada, enerji geçişlerinin merkezinde olan, aynı zamanda, Kafkaslar-Orta Asya- Balkanlar ateş çemberinin ortasında bulunan bir ülkenin cumhurbaşkanı bu kadar pasif, içine kapanık olmamalıydı. Ayda 4-5 ülkeyi ziyaret etmeli, 4-5 ülkenin devlet başkanını kabul etmeliydi. Türk dış politikasının etkin ve önemli bir ismi olmalıydı.

Keşke Sezer, kendisine ayrılan bütçeyi tasarruf edeceğim diye uğraşmasaydı, keşke kırmızı ışıkta beklemeseydi, keşke alışverişini bir Köşk görevlisi yapsaydı da Sezer Bakanlar Kurulu’na başkanlık yapsaydı, Türkiye’de ve başka ülkelerde yapılan önemli toplantılarda ülkemizi temsil etseydi, yurt dışı ziyaretlerine ağırlık verseydi.

Son dönemdeki iki tavrı benim Sezer’den iyice soğumama neden oldu. Bunlardan birincisi Köşk’te uzatmaları oynadığı son üçbuçuk ay ki tavrı; ikincisi de Sayın Gül Cumhurbaşkanı seçildikten sonraki tavrı.

Cumhurbaşkanının zamanında seçilememesi nedeniyle bir dönem daha görevde kalmasını Sezer, askerliğe benzeterek tezkere almak için sabırsızlandığını belirtmişti. Gerçekten de her hali ve hareketi zorla orada durduğunu, aslında orda olmaktan memnun olmadığını, mutsuz olduğunu gösteriyordu. Yanılmıyorsam son günlerinde veda ziyaretinde bulunduğu Türkiye Barolar Birliği Başkanı kendisini daha sonra için bir yere davet ettiğinde “Cumhurbaşkanı olarak davet ederseniz gelmem, ama Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak çağırsanız gelirim” demişti. Bu tavrını çok yakışıksız bulmuştum. Siz Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olun, ülkeyi temsil edin, gittiğiniz her yerde Cumhurbaşkanı olduğunuz için el üstünde tutulun ama bu makamdan sıkıldığınızı ima edin. Olacak iş değil.

Sayın Sezer’in yeni cumhurbaşkanına görevi teslim ederken sergilediği tavır da bir devlet adamına yakışmadı. Kendisi şaşalı bir törenle Demirel’den aldığı görevi, meşru yollardan seçilmiş, bu ülkede Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı da yapmış birisine devrederken törensiz, gizli kapaklı, adeta ayıp bir iş yapıyormuş, Sayın Gül bu makamı hak etmiyormuş gibi davranmak da yakışıksızdı. Halkın bir kısmı beğenmese de Sayın Gül Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olmuştur ve Türkiye Cumhuriyeti yeni Cumhurbaşkanını büyük resmi törenlerle karşılamalıydı. Sezer’in bunu engellemeye hakkı yoktu.

Güle güle Sezer, bir sosyal demokrat, bir –gerçek- Atatürkçü, bir anayasa hukukçusu olarak ben seni özlemeyeceğim. ...

Teşekkürler sonsöz gazetesi...
Teşekkürler Av. Tuncer Özyavuz...

SEZER GİDER HOŞ GİDER - BAŞIMIZ Bİ RAHAT EDER...

ans prodakşın...
tv yapımcısı olan ans production diiil tabiii...
çünkü onun production olması için ingiliz olması lazım, o öyle düşünüyoo...
dil kurumu yazarı, kıymetli vetocu, ankara gecelerinin gergin asık suratı olan ans prodakşını...
bravo, tabiiki ondan bahsediyorum...
evet, ben de sezer i sevmiyorum...pek doğru... adam bir kere oturduğu makamı taşıyamıyor... üstelik bu taşıyamam ayıda bazı aklı evveller bir maharet gibi övgüye layık etmiyorlar mı işte tam zurnanın zırt dediği yer...

adamı sevmiyorum ya, ağzıma geleni yazıyorum zannediyorsunuz değil mi? bir centilmenlik yapıp siyasi konulara girmeden sadece birkaç tiksintimin sebebini yazayım... zaten siyasete girersem bitmez... adamın hergünü vukuat...

ilk sebebim...adı Ahmet... ve bu adı asla hak etmiyor...çünkü bize ‘’Ahmet’’ dediniz mi önce aklımıza önce peygamberimiz SAV gelir, Kainatın efendisinin İsa AS ın incilindeki adı Ahmet dir... e siz söyleyin necdet in Allah Rasul ü ile olan isim ortaklığındaki haksızlığı... Allah Rasul ünü aynı satıra yazmaktan imtina ediyorum ki ne yaparsın bir konunun izahında bunu yapmam gerekebiliyor yazık ki... ha üzülmeyin, necdet in şerefi artmaz Rasul le aynı satıra yazılırsa,zira ebu leheb in adına sure var, dimi yani!!! evet sizin de anlayacağınız gibi bu ilk sebep benim şahsi soğukluğumdur kendilerine, hani kaşının altında göz derler ya işte o cinsten...

ikincisi...beyefendi kırmızı ışıkta geçmeyecek kadar duyarlı ve marketten kendi alış verişini yapacak kadarda alçak gönüllü bir zat-ı muhteremdir...daha doğrusu bu doğru gibi gösterilir...yanlış...hemde nal gibi yanlış...neden mi? beyefendi emekli olunca hangi ışıkta durursa durur,alış verişinide nerede yaparsa yapar bu kimseyi ilgilendirmez...tüm Türk milletinin sadece yere düşmemesi, -bakın çiğnenmesi demiyorum sadece yere düşmemesi için- canını kanını ve tüm varlığını feda edebileceği şanlı Türk sancağının yeryüzünde önünde eğildiği tek insan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı dır...yani benim şanlı sancağım yeryüzünde sadece ve sadece Cumhurbaşkanımızı selamlamak için onun önünde eğilir... geriye kalan tüm insanlar ise o sancağı selamlarlar...işte bu kadar önemli olan bir makamın sahibi,sancağımdan daha kıymetli olan şahıs,yani sancağımın dahi eğildiği insan kalkacak, ışık kırmızı yandı diye trafikte bekleyecek öyle mi? yuh! yazıklar olsun...

ayrıca kendinin market alış verişi kadar saçma bişey daha yok...hadi alış verişi yaptın...öyle bir dek geldi ki sana bozuk bir ürün verdiler bilmeden...olur ya, markalı bir ürün bozuk çıktı, sende düştün öldün, ne olacak bu milletin ve dahası o mutfakta çalışan gariban aşçıların garsonların hali?kim verecek hesabını?çankaya da 450 kişi çalışıyor, mutfağında 17-30 arası kişi çalışıyor...anasını satayım hepsi mi bulaşık yıkıyor...bir alay adam emrindeyken havan kime be necdet adamı?kimi alış veriş sorumlusu,kimi aşçı kimi garson kimi uşak kimi de yedek...bu kadar ihtişamın içinde (ki biz cumhurbaşkanımızın ihtişamından onur duyarız) sen kalkıp marketten alış veriş yapıcanda adın mütevazi olacak öyle mi?kimse unutmasın ‘’kibrin son noktası, aşırı mütevaziliktir’’...ve son olarak diyeceğim şey şudur,sezer mütevazi falan değildir, ‘’aşırı mütevazidir’’...

asıl mide bulandıran konuya gelelim...
sezer ve TERÖR...
bu konuda yazılabilecek şeyler sınırlı...aklıma geleni yazarsam olmaz ne de şahsına saygı duymadığım insanın makamı bu sözleri hak eder...
yorum yok işte o utanç tablosu liste...
NECDET SEZERİN AFFETTİĞİ TERÖRİSTLERİN VE YATAKÇILARININ İSİM LİSTESİ...

HÜSEYiN POLAT : PKK ÖRGÜTÜ MENSUBU
iBRAHiM TEKiN : PKK ÖRGÜTÜ MENSUBU
ABBAS ALKAN : PKK ÖRGÜTÜ MENSUBU
HURŞiT ASLAN : PKK ÖRGÜTÜ MENSUBU
NEZAHAT GÜNDOĞAN : PKK ÖRGÜTÜ MENSUBU ÜST DÜZEY SORUMLU
ŞAHiN AKSOY : PKK ÖRGÜTÜ MENSUBU
YÜKSEL DOĞAN : PKK ÖRGÜTÜ MENSUBU
MEHMET SALiH ARIĞTEKiN : PKK ÖRGÜTÜ MENSUBU POLiS KATiL
BEHZAT ESMER : PKK ÖRGÜTÜ MENSUBU
iNAYET GUNENC : PKK ÖRGÜTÜ MENSUBU
MURŞiT ASLAN : PKK ÖRGÜTÜ MENSUBU ÜST DÜZEY SORUMLU AFTAN SONRA EYLEM HAZIRLIĞINDA iKEN YAKALANDI
BEKiR SITKI KEÇECi : THKP-C ÖRGÜTÜ MENSUBU EGE BÖLGE SORUMLUSU POLiS ÖLDÜRME EYLEMiNDE BiZZAT BULUNAN KiŞi
MUSTAFA DEMiRER : THKP-C ÖRGÜTÜ MENSUBU 5 POLiS KATiLi
ORHAN GÜL : TKP/ML-TiKKO ÖRGÜTÜ MENSUBU TUNCELi MAZGiRT BÖLGE SORUMLUSU AFFEDiLDiKTEN SONRA EYLEMLERiNE DEVAM ETTi. TUNCELi MALAZGIRT’TE JANDARMA iLE GIRDIĞI ÇATIŞMADA ÖLDÜRÜLDÜ
OKAN ÜNSAL : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU ANKARA iL SORUMLUSU AFFEDiLDiKTEN SONRA EMNiYET GÜÇLERiMiZLE ÇATIŞMAYA GiRMiŞ KENDiSi VE KARISI ÖLDÜRÜLMÜŞ
BERNA SAYGILI-ÜNSAL : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU AFFEDiLDiKTEN SONRA EMNiYET GÜÇLERiMiZLE ÇATIŞMAYA GiRMiŞ KENDiSi VE KOCASI ÖLDÜRÜLMÜŞ
iBRAHiM AYHAN ÖZGÜL : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU DEFALARCA JANDARMA KARAKOLUNA VE EMNiYET MÜDÜRLÜĞÜNE SALDIRIDA BULUNMUŞ, SALDIRI PLANLAMIŞ
ÖKKEŞ KARAOĞLU : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU JANDARMA KARAKOLUNA BASKIN YAPMAK, POLiS ARACINA SiLAHLI SALDIRI YAPMAKTAN MAHKUM iKEN AFFEDiLiYOR, SONRA TEKRAR ÖRGÜTE KATILIP GÜVENLiK GÜÇLERiMiZLE ÇATIŞMAYA GiREREK ÖLDÜRÜLMÜŞ
ÖNDER MERCAN : TKP(ML)TMLGB ÖRGÜTÜ MENSUBU ANKARA iL SORUMLUSU
MEHMET GÜVEL : TKP ÖRGÜTÜ MENSUBU AFTAN SONRA EYLEMDE YAKALANDI
AYHAN TOPRAK : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU ÜST DÜZEY SORUMLU
iSMET SINAĞ : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
ERDOĞAN TOPRAK : THKP-C ÖRGÜTÜ MENSUBU ÜST DÜZEY SORUMLU
GAMZE BAYRAM : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU ŞiŞLi DLMK SORUMLUSU SABANCI CiNAYETiNDE ADI GEÇMiŞ
ENiS ARAS : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU AFTAN 5 AY SONRA EYLEMDE YAKALANDI
HÜSEYiN KIRAN : TDKP ÖRGÜTÜ MENSUBU ÇEŞiTLi BOMBALAMA VE ADAM ÖLDÜRME EYLEMLERiNE KATILMIŞ
CEM ŞAHiN : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
FATMA SiBEL SARISOY : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
MEHMET ACETTiN : THKP-C ÖRGÜTÜ MENSUBU
ALi KONUK : SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
SEMiRAY YILMAZ : MLKP ÖRGÜTÜ MENSUBU
TUĞRUL CANER KILINÇ : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
NiL PINAR ARIN : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU
NAZiF TÖRE : TKP/ML-TiKKO ÖRGÜTÜ MENSUBU CEZAEViNDEN FiRAR EDEREK YUNANiSTAN’A KAÇARKEN TEKRAR YAKALANMIŞ
EDiBE TOZLU : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
HASAN ÇEPE : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
MuRAT ACAR : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU SABANCI CiNAYETiNDE ADI GEÇMiŞ
MELAHAT AKAY : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU OSMAN
ALi ÇÖPEL : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
AHMET ÖZDEMiR : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
HAYDAR ÖZBiLGiN : MLKP ÖRGÜTÜ MENSUBU
MEHMET ŞAHiN : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
NiHAT SÖNMEZ : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU ÜST DÜZEY SORUMLU
MESUT SEViMLi : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
NiHAL SAKLAYICI : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
NURAY TOPRAK : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
SADIK YILMAZ : MLKP ÖRGÜTÜ MENSUBU
RESUL AYAZ : TKiP(EKiM) ÖRGÜTÜ MENSUBU ÖRGÜT ÜST DÜZEY ELEMANLARIYLA SIK SIK GÖRÜŞMEKTEDiR
ERAY KARAPINAR : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
EROL ALTIOKKA : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
MUSTAFA KILINÇ : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
MEHMET SEViŞ : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU ÖRGÜTE YARDIM VE YATAKLIK YAPMAKTA
KENAN CAMEKAN : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU GENÇLiK ORGANiZATÖRLERiNDEN
ERTUĞRUL KAYA : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
OĞUZHAN DURMUŞ : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
HÜLYA GÜNAY : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
ATiLLA SELÇUK : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
TÜLiN DAĞ : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
ESMAHAN EKiNCi : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
MUHARREM KURŞUN : TKiP(EKiM) ÖRGÜTÜ MENSUBU
MURAT KIRSAY : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
TUNCER DiLAVEROĞLU : TİKKÖ ÖRGÜTÜ MENSUBU
HASAN AYDOĞAN : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
ÖMER ÜNAL : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
BÜLENT ÖNER : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
YUNUS ÖZGÜR : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
ERGAZi YURTOĞLU : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
YÜKSEL MIZRAK : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
YÜCEL UĞUR : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU
YALÇIN ABATAY : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
MUSTAFA GENÇ : SiLAH KAÇAKÇISI
AGOP iPLiKCi : SiLAH KAÇAKÇISI
ALi CEFAT UĞRAŞ : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU ÖRGÜT SORUMLULARINDAN
ERDAL ARIKAN : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU BOMBALAMA VE KUNDAKLAMA OLAYLARINA KATILMIŞ
ŞADUMAN KABACI : EKiM ÖRGÜTÜ MENSUBU
ÖZLEM iLHAN : MLKP ÖRGÜTÜ MENSUBU
NAMIK KEMAL BEKTAŞ : MLKP ÖRGÜTÜ MENSUBU
HAKKI ŞEKER : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU BOMBALAMA VE KUNDAKLAMA OLAYLARINA KATILMIŞ
SUAT KARABULUT : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
YILMAZ BABATÜMGÖZ : MLKP ÖRGÜTÜ MENSUBU
LÜTFi TOPAL : THKP-C ÖRGÜTÜ MENSUBU
CiHAN ARKAN : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
TAYYAR SÜRÜL : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
MESUT AVCI : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
ALi RIZA GÜNGÖR : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
SiNAN RAKiP : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU
ÜMiT KANLI : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
ADEM KEPENEKLiOĞLU : TIKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
BARIŞ YILDIRIM : THKP-C ÖRGÜTÜ MENSUBU
HAYDAR BARAN : TKiP(EKiM) ÖRGÜTÜ MENSUBU
HAYDAR GÜNEŞ : TDKP ÖRGÜTÜ MENSUBU ÜST DÜZEY SORUMLU
iLHAN DEMiREL : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
EMiR KESKiN : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
RAMAZAN ÇiÇEK : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
AYLA ÖZCAN : THKP-C ÖRGÜTÜ MENSUBU
BARIŞ GÖNÜLŞEN : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
SEVGi TAĞAÇ : MLKP ÖRGÜTÜ MENSUBU
PETEK TÜRKMEN : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
CANALi TÜRKMEN : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
TAMER ÇADIRCI : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
MEHMET LEYLEK : MLKP ÖRGÜTÜ MENSUBU
GÜLAY iNCESU : TKP(ML) ÖRGÜTÜ MENSUBU
OZAN AKIN : MLKP ÖRGÜTÜ MENSUBU
BARBAROS HAYRETTiN YILMAZ : TKP/B ÖRGÜTÜ MENSUBU
ÖZGÜR SALTIK : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU
TURAN ÇiL : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
ERCAN UÇUK : MLKP ÖRGÜTÜ MENSUBU
ZEYNEL YILDIZ : THKP-C ÖRGÜTÜ MENSUBU
ŞAHiN GEÇiT : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU
MUSTAFA ALTAN : MLKP ÖRGÜTÜ MENSUBU
MURAT ERTEKiN : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
ÇETiN DÖNMEZ : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
AYŞE ÇAVDAR : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
MEHMET BÜLENT YILMAZ : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
SALiH AYDIN : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
aLi ŞAHMO : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU
METE YALÇIN : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
LEYLA UZUNHASANOĞLU : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
HATiCE YILMAZ : THKP-C ÖRGÜTÜ MENSUBU
HASAN BASRi AYDIN : TÖB-DER ÖRGÜTÜ MENSUBU
MUSTAFA KERiM OKATAN : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
GÜRGiN YAMAN : SiLAH KAÇAKÇISI
RAMADAN SADIKOĞULLARI : THKP-C ÖRGÜTÜ MENSUBU
NAZAN YILMAZ : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
HÜSEYiN AVŞAR : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
METiN GÜNAY : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
BANU COŞKUN : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
ALi YILMAZ : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
NURAY GÖNÜLŞEN : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
SELAHATTiN AKCAN : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU
iSMAiL HAKKI SADiÇ : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
MAKBULA AKDENiZ : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
DENiZ BAKIR : MLKP ÖRGÜTÜ MENSUBU
HAKAN YILMAZ : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
CENKER ASLAN : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
SEMRA ASKERi : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
DiNÇER OTLUÇiMEN : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
ULAŞ GÖKTAŞ : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
AYHAN KOÇ : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
MAHMUT YÜCEL : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU
HÜSAMETTiN ÖZDEM : TDP ÖRGÜTÜ MENSUBU
MURAT BAHÇELi : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
SIRRI VOLKAN GÜNAY : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
BiNALi YILDIZ : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU
MUSTAFA TOKUR : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
ÖZGÜL DEDE : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
iBRAHiM GEZiCi : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU
iNAN EREN : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
TEKiN YILDIZ : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU
AHMET TURAN ATMACA : MLKP ÖRGÜTÜ MENSUBU
SEDAT FELEK : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU
NECATiN AYAZ : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
SUZAN BARAN : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU
GÜRHAN HIZMAY : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
HAKAN BARAN : TKP7ML ÖRGÜTÜ MENSUBU
HALiL DOĞAN : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
iLHAN EMRAH : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU
DOĞAN KARATAŞTAN : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
MUSTAFA SAĞDIÇ : HDÖ ÖRGÜTÜ MENSUBU
GÜLPERi ÖZEN : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
RUHi UZUNHASANOĞLU : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
FATMA GÜZEL : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
AYDAN ODABAŞ : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
GÜLSEVEN ÖZTÜRK : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
MADIMAK ÖZEN : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
GÜLDEREN SAN : TDP ÖRGÜTÜ MENSUBU
EYLEM YEŞiLBAŞ : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
HÜSEYiN ALi GÜNAY : MLKP ÖRGÜTÜ MENSUBU
HÜSEYiN TAŞKIN : MLSPB/DK ÖRGÜTÜ MENSUBU ÜST DÜZEY SORUMLU
MUSTAFA YAŞAR : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
YAŞAR DEMiRCAN : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
ERGÜN BÜTÜNER : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
NERGiZ iZCi : THKP-C ÖRGÜTÜ MENSUBU
FAiK ÖNDER : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
BÜLENT DEMiRÇELiK : TKP/ML ÖRGÜTÜ MENSUBU
BARIŞ KAYA : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU
KEMAL ALTINGÜL : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
CAViT TEMÜRTÜRKAN : DEV-SOL ÖRGÜTÜ MENSUBU
MURAT CANDAR : TiKB ÖRGÜTÜ MENSUBU
MUSTAFA ERKAN ÇETiN : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU DHKP-C DOĞU KARADENiZ ÜST DÜZEY SORUMLUSU
MÜSLÜM KALOĞULLARI : TKP/ML-TiKKO ÖRGÜTÜ MENSUBU
HATUN AN : DHKP/C ÖRGÜTÜ MENSUBU

aşağıdaki bilgilerde basından,Çankaya köşkünün resmi verilerine göre Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e, 7 yıllık görev süresi boyunca tam 270 af başvurusu yapıldı. Ve Sezer, bu başvurulardan sadece 9'unu reddetti. 261 hükümlüyü sokağa saldı.

Sokağa salınanlardan bazıları belki evlerine gitti. Ancak önemli bir bölümü terör suçundan mahkum olmuş DHPK-C, TKP, MKP gibi illegal terör örgüt mensubu olan hükümlüler, yeniden örgütlere katıldı. Devlete kurşun sıkmak bir Mehmetçik bir polis vurmak için yurt geneline dağıldı.
MEHMETÇİK'E KURŞUN SIKIYORDU
Bu teröristlerden Maoist Komünist Parti üyesi Okan Ünsal, 18 Mart 2003 tarihinde Sezer tarafından affedildi. Ünsal iki yıl sonra Tunceli Ovacık kırsalında ortaya çıktı. Güvenlik güçlerine ateş ederken çıkan çatışmada öldürüldü.
ASKER VURMAYA ÇALIŞIYORDU
Sezer'in affettiği bir başka terörist ise Ökkeş Karaoğlu'ydu. Halk Kurtuluş Örgütü üyesi Karaoğlu, 6 Şubat 2003'de yine aynı gerekçeyle affedildi. Karaoğlu da 17 Haziran'da çıkan çatışmada öldürülen isimler arasında kayıtlara geçti. Öldürülmeseydi yine Mehmetçiğin canını yakacaktı.
ÇATIŞMADA YAKALANDI
Sezer tarafından affedildikten sonra askerimize ve polisimize kurşun atan teröristlerin listesi uzayıp gidiyor. Nisan ayının başında yapılan operasyonda, Tunceli'nin Hozat Kırsalındaki çatışma sırasında yakalanan DHPK-C üyesi Cengizhan Pilav da, Sezer affıyla cezaevinden çıkanlardan.
BU DA AF ŞANSLISI
Son olarak yine Tunceli'deki çatışmada Mehmetçiğe kurşun sıkan TİKKO üyesi Mahmut Polat, ölü olarak ele geçirildi. Polat'ın da Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından affedilen isimlerden olduğu ortaya çıktı.Türkiye bir yandan şehitlerine, bir yandan da Mehmetçiğe kurşun sıkarken yakalananların devletin elindeyken salıverilmesine ağlıyor.
(‘’YOK ÖYLE ŞEY’’ DİYENLERE TÜM KİNİMLE ARZ EDERİM...)

25 Temmuz 2007 Çarşamba

Kavuran yazın serinleten Temmuz'u

ALLAHIN SELAMI RASULÜNE HAYRAN OLANLARIN ÜZERİNE OLSUN...

Temmuz yazımıza ülke menfaatine bir çıkışla başlayalım…
Ulusalcılara bir teklif te bizden…
Söyleyelim Sezer e oldu olacak ‘’seçimi de veto etsin’’ dimi yani!!!


İşte bu!...

En başından beri deyiverip geliverdik bu günlere, bu sonuçları…
Sayfamızı takip edenler mayıs yazımızda bu sonuçları satır aralarından okumuştur…
‘’okuması’’ dahası ‘’anlaması’’ olanlar elbette…
Az bişey de yapmadık hani…
Bakın tüm medyaya, en az ilk üç e girer nabzı alışımız…

Biz mi işi biliyoruz, yoksa onlar mı bilmiyor?
Elbette onlar bilmiyor…
Görmek istemeyenden daha körünü bileniniz varmı?

Kendimizi ispattan ve kısa bir ukalalıktan sonra geçelim seçimin ardından yazımıza…



Daha!

Biz bize yakışanı yapalım ve dahasını yazalım…

Sayın Gül Cumhurbaşkanı olur, MHP nin desteği ile…
Dış işleri Ali beyindir…
İçişleri Necati Çetinkaya…
Adalet sayın Arınç a teslim…
Sanayi Zafer beyde…
Ekonomi yeni bomba Mehmet Şimşek ve sayın Günay ın emrinde artık…
Meclis başkanı Cemil bey yada Vecdi bey den birine gider…
Hüseyin bey joker…

Asıl önemli bomba bize göre ve ‘dahası’ diye yazacağımız yazımızı taçlandıracak ve bizim farkımızı ortaya koyacak öngörümüzdür…
Yeni Cumhurbaşkanımızın atayacağı YÖK başkanımıza gelelim…
Abdüllatif Şener…

Evet evet yeni YÖK başkanımız sayın ŞENER dir…

Ve elbette ki Şener YÖK e geçince ne türban sorunu
nede meslek lisesi katsayı haksızlığı kalır…
şimdi anlayabildiniz mi kurumlar arası mutabakatın nasıl sağlanacağını?

İşte size sonraki seçimin kazanılma sebeplerinden biri, hem de şimdiden…
Yahu hakikaten büyük iş yapıyoruz SALTANAT ve BOSTANCI99ERS olarak yahu…
Düşünsenize bunları bizim medyamızın yazarlarının yazmasına
daha 3 seneden fazla zaman var…



RTE farkı…

RTE ye yine tam not…
Muhteşem bir strateji…
Artık RTE yi siyasetçi olarak görmüyorum…
Tam bir oyun kurucu…

Bu profesyonelliğe kimse, evet dünyada kimse alışık değil…
Biz ise bu profesyonelliği çok kolay açıklayabiliyoruz, ‘’Mü’min in feraseti’’…


Muhalefet…

Çok küçüldüler… Ucuzladılar…
Baksanıza, Bahçeli hala anlayamadığını söylüyor…
Baykalla Rodos geyiği yapmayan kalmadı…
Kötü, çok kötü…


‘’muhalefet in muhalefet’’…

Hele chp nin iç muhalefeti daha parti başına geçmeden gösterdi ne mal olduğunu…
Hemen istifa sesleri yükseldi…
Ne meraklılarmış koltuğa…
Hemen koşuştular cebinde en çok para olan adama, Sarıgül e…

Sarıgül de de bir havalar…
Taleplere cevap verdi hemen, ‘’benden haber bekleyin’’…

Desene be Sarıgül ‘’ben leş yemem, önce beni kovanların icabına bakın,
sonra beni çağırın’’ diye…
Yani anlayacağınız ben Sarıgül den de umudumu yitirmek üzereyim…

Kimse parti kurmaya yanaşamıyor sol da…
Chp deki servet tüm solcuların başını döndürmüş durumda…
Kimsenin umurunda değil millet…
İş bankası hisseleri yarın işçi partisine devredilsin,
aha yarın alayı işçi partisine geçer, işçi partisi de ana muhalefet olur…
İşte o kadar ucuzlar…


DP…

Mumcu İle Ağar hakkında şimdi yazacaklarımı Mayıs ayında yazmıştım zaten,
Merak edenler oraya bakabilirler…
Dediklerim aynen çıktı ve onlarla ilgili tek bir şey daha söylemem bu yazıda…


Mitingçiler…

Sayınızı saymakta hakikaten zorlanıyordum tv karşısında…
Ama artık siz bizim sayımızı biliyorsunuz
Biz de sizinkini…


LAN!!! Ulusalcılar…

Bayrağımızı öyle miting miting dolaştırıp
ortalık yerlerde kullanmaktan vazgeçin artık…

Biz o bayrağa abdestsiz dokunurken ‘’ar’’ ediyoruz…
Zira üzerinde Rabbimizi ve Rasulünü temsil eden semboller var…
Onun kıymeti bizim için budur…

İstiklal marşımıza karşı onuncu yıl marşınız var…
Bayrağımız yerinede sallayacak başka şeyler bulun…

Eh bulursunuz artık sallayacak bir şey, nede olsa pek kalabalıksınız ya…
Aslında o kadar kalabalıktan ilaç niyetine bile fikir çıkmasını beklemekte
şahsım adına ‘boş iş’ ama neyse…

Takılın işte…
Sallayacak bir şey bulmakta da acele edin,
Zira,
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak
O benimdir O benim milletimindir ancak…


Son söz halkımıza…

Varolun…

10 Mayıs 2007 Perşembe

Kimsiniz?

Sahi siz, evet okuyanlar siz, Atatürkçü müsünüz?
Peki Kemalist misiniz?
İkisi aynı mı farklı mı?
Hangi Atatürk ten bahsediyorsunuz Kemalizm den atıp savururken? Mustafa Kemal'den bahsediyor olamazsınız, çünkü o konu sadece orduda ders olarak anlatılabilir, zira bizim ne işimiz var askeri taktik ve terbiye metotlarıyla… Yok Atatürk ten bahsediyorsak o zaman size ne oluyor ki asker ağabeyler…

Bu ne mi demek! Şu demek...
M. Kemal askerdir, Atatürk ise sivil bir siyasetçi… Nokta…
Ben hepsini kapsadığı için kendisini ‘’Gazi’’ diye anarım… Benim yorumum da bu…

Gazi, meclise danışmadan adım atmamıştır, devamlı istişaresini sürdürmüştür... Hep asıl mekan olarak meclisi görmüştür sizin aksinize…
Ajandalarda darbe yazıları, sitelerde muhtıra hevesleri, meclis muhalefetinde tehdit ağızları…Hangisi Gazi nin huyudur, suyudur?

Hadi bunlar Gazi'nin ne huyudur ne de suyu, bunu biliyoruz...
Gazeteci, hukukçu ve eğitimci olan sivil Kemalistlerin siyasetten ödleri patlar ama cüppeyle yürüme dedin mi hepsi var…
Ordu Kemalistleri ise arazi de pkk'yı bitiremez, cesaret edip soyunup da siyasete de giremez…Bu da tamam...

E kuzum o zaman adama sorarlar, madem Kemalistsiniz o zaman ''Gazi'' ile neden hiçbir ortak noktanız yok?

Yani daha açıkçası, ne M.Kemal gibi amacına ulaşan bir komutan, ne de Atatürk gibi profesyonel bir düşünür ve siyasetçisiniz…
Aynı ‘’Gazi Mustafa Kemal Atatürk’’ten bahsettiğimize emin misiniz?
Biraz ağır eleştirdik, fakat ordumuzun içindeki yüksek bilince sahip, müthiş komutanlarımızın olduğunu adım gibi biliyorum... Aynı zamanda bildiğim bir şeyde, hiç az olmadıkları...
Zaten ne zaman sayıları azaldıysa millet birbirini vurdu, tanklar yürüdü... Zaten ortalığı kan götürmüyorsa bunu onların iz'anına borçluyuz...
Allah C.C. aklı başında olan, vatansever, imanlı ve zeki komutanlarımızı başımızdan eksik etmesin...
Kendilerini eleştirilerimizden tenzih ederiz...
Atatürk bu milletin bir değeridir, bu tartışma götürmez bir gerçek... Ama o değeri tepede tek başına bırakırsanız tepki yaratır. Siz, daha fazla ya da az kıymetli olmaları kişisel yoruma açık olmakla beraber Fatih, Yavuz, Osman bey, Orhan bey, Kanuni, Abdülhamit, Alparslan, Karabekir ve daha birçok isimlerin yazılı olduğu Hanlar, Sultanlar, Paşalar ‘Onur Listemizin’ içinden Atatürk'ü ayırıp sadece onu önder kabul ettik derseniz, sadece bu halk ve tarihine ihanet etmiş olmaz aynı zamanda M.Kemal Atatürk'ü de tarih sayfalarında yalnızlığa itmiş olursunuz. Eğer Atatürk'ün bir yeri varsa Türk milletinin onur listesindeki yeridir...
Tek başına bir değer olarak kullanamazsınız…
Derseniz ki ‘o tektir, o olmasaydı bu vatan olmazdı’. Cevabınızı '‘o bir 'Osmanlı subayı' olarak sadece görevini yapıp çıkış yolları arayıp, yollardan birini tercih etmiştir, zira koruduğu vatan ecdadın emanetidir, bu da zaten onun Çanakkale'de emriyle ölüme koşan askerlerin yaptığı görev kadar sıradan bir vatan savunma görevidir'’ şeklinde verirler de, cevap da veremezsiniz...

Gazi'nin ve Şehitlerin yaptığı işe sıradan dediğimi sanacak abuklar için açayım, o an o görevi yapmak, gidip savaşarak şehit olmak normal ve sıradandır, hepimiz bu görevi sıradan kabul ederiz, çünkü ecdadımızda öyle idi. Allah bize de gerçek manada şehadeti nasib etsin. Amin.

Dolayısı ile Gazinin o askerlerden farkı yoktur…
O şehitlerimizin de hepsi MUSTAFAdır, KEMALdir, ATAdır, TÜRKtür... Aynı amaç, aynı vatan, aynı millet, aynı din, aynı bayrak, AYNI CAN…
Bu sebeplerden dolayı aslını inkar bize yakışmaz…
Özlenen de Osmanlı değil, mayoyla denize giren halifeler var keza… Özlenen bu milletin tekrar ‘’tamda düştüğü yerden yani bu topraklardan imanıyla, coşkusuyla, hoşgörüsüyle ayağa kalkması’’ dır…
Bunu hangi partinin yapabileceğine bakıyorum,
CHP mi? Güldürmeyin beni…
AKP mi? CHP ye bakarak elbette ‘’ehven-i şer’’…
Burası Türkiye ve tüm bunlar ‘’İNANILIR GİBİ DEĞİL’’ değil mi?…
Bence de...

Demokrasi Gaspı

YOK ANAM YOK OLACAK GİBİ DEĞİL…
Anlaşılmıştır ki bu gidişle CHP ve ordunun yüzünün güldüğünü göremeyeceğiz...
Çünkü halk ''siyasette'' onları istemiyor, onlarda demokrasiyi… Ancak ve ancak bir şekilde mutlu olduklarına şahit oluruz kanımca, o da ancak CHP iktidar, MGK ise bakanlar kurulu olunca… E zaten artık ‘halam’ da da bıyık çıkarsa, gayrı adı ‘dayım’ dır… bu da böyle biline… Ordu – Chp – yargı – ADD – ÇYDD - kanaltürk vs elele verdilerAKP ve RTE nin oylarını değil artırmak katlamak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar ve benimse hala bir tek oyum var…

Tüm bunlara rağmen, yine benim adım irticacı,
okulunda okuyamayan yine bizim hanım,
şeriat diye küfrettikleri yine benim dinim…

Oysa, Benim oyumun bir tane olmasına, eşimin daha geçen yıl başını kendi rızası ile kapatmasına ve dahası onların kafasındaki Şeriat ın karşılığının ‘islam’ değil ‘iran daki şii yönetim’ olmasına rağmen…
Zira Sünni Türk örneği Osmanlı dır…
Bazı akıllardan geçeni duyar gibiyim,‘Cumhuriyet kurulalı 84 yıl oldu ve tüm kurumlarıyla işliyor, benim dediğim tamamen gericilerin savunduğu o eski Osmanlı günleri özlemcilerinin savunduğu şey tam olarak’, değil mi? Şimdi bu şekilde düşünen salaklara soruyorum…Peki madem tüm kurumlarımız ve Cumhuriyetimiz 84 yaşındadır, neden ordumuz kendini kendi internet sitesinde 2500 küsür yaşında, Emniyet müdürlüğümüz de kendinin 162 yaşında olduğunu iddia eder?
Hani cumhuriyet ve kurumları 84 yaşında idi?...
İtfayecilerde 100 küsürlü yaşlarındalar haa, ona göre…
Ve daha niceleri…

Kemalistlerin bugüne kadarki kurum gasplarına bu halk ses çıkarmadı, böyle gitseydi çıkarmayacaktı da zaten ama ne zaman cumhuriyeti ve demokrasiyi gasp edebileceklerini açıktan söyleme ve eyleme dökebilme cesaretini gösterdiler işte o zaman bu iş bitti...

Mitingler

Syn Sezerin ADD'ye Cumhurbaşkanlığı kasasından aktardığı yüzlerce milyon ytl'lik kaynak ve CHP nin kanaltürk'e pompaladığı 6 milyon dolarlık kaynak, bu işlerin nasıl döndüğünü açık seçik ortaya koyuyor...
Miting e söylenecek söz bu kadar yeter...
Bahsettikleri miting bu gölgeler altındadır...
Fakaaattt...
Asıl miting de görmemiz gereken başka bir olay var...
Syn Sezer'in gerçekten iyi bir organizatör oluşudur...
Şu son zamanda yaşanan tüm olayları bizzat planlayıcısı olarak gördüğüm Sezer, kişiliğinin çok farklı bir yönünü de ortaya koyuyor...
Meğer Sezer yaşıyormuş! Ve pek de ciddi plan program içindeymiş...
Bir yıldan beridir aktarılan paralar...
Zamanı gelince düğmesine basılan Özkan...
Tam zamanında, tam yol veren ADD - ÇYDD ve diğer yandaşlar...
Enteresan bir günde ortaya çıkan ve 367 tartışmasını başlatan eski yargıtay başkanı...
CHP nin onun dediğini, daha yere düşmeden sahiplenmesi ve götürüp anayasa mahkemesinin önüne koyması...
Anayasa mahkemesinin 'TAK-ŞAK' hızıyla hareket etmesi, kararın ise yanıltmaması......
vs vs vs...
Tüm bunlar sizce rastlantımıydı...
Sezer i tebrik ediyoruz... Çok iyi hazırlanmış bir proje... Fikrine sahip çıkması, hem de bu kadar profesyonel olmasından dolayı etkilendik... Tabi akıllarında olmayan tek senaryo seçimde ne yapılacağıydı, onuda Malatya Ünv. rektörü gayet net açıkladı,
'aldıkları oy %95 olsa bu ülkeyi yine biz yönetiriiiiz'...
işte buuuuu...
Ne diyelim bu söze...
''Okumak cehaleti alıyor, ...'' desek yeridir herhal...

Kutuplaşma ve Ordu

Yesinler…
Bir tarafta halk varken diğer diye taraf mı olurmuş, bu ne biçim kutup şekli?

Hukuku bir kenara koyup kanunlarla yönetilen bir ülke mi hayaliniz?
Azınlık çoğunluğa hükmediyor diyordu Baykal, ama kendisi de aynı fırsatı 130 civarı mv ile 550 lik meclisi rehin alarak hiç düşünmeden kullandı. Hem de cumhurbaşkanı seçtirtmemek, ülkeyi kilitlemek, ortalığı allak bullak etmek ve siyasi olarak intihar etmek pahasına…

Kendi partisini uçurumdan aşağı itti, yetmedi, anayasa mahkemesini tehdit ederek yargıya kendini tartışılır hale getirtti, ordu da elinden geleni ardına koymayarak korsan bir açıklamayla bu ihlallere selam duruşunu yineledi…

Yani neymiş ‘’Ali Şen başkan Fener şampiyon’’…değişen bir şey yok…

Orduya bazen çok gülüyorum, koca koca adamlar işi gücü bırakıp kendi konuları olmayan işlerle uğraşıyorlar, yani bu gidişle Fenerbahçe yönetimine de karışabilir yakında Anıt paşa, ona göre ayağını denk al Ali Koç, öyle takımı çekerim makımı çekerim diye ortalıkta dolanıp durma, çarpıverirler adamı, 3 yıldızınız da yetmez, adam 4 yıldız zira… Her iş yıldızla oluyor ya o açıdan...
Anlayana...
Ne alakası mı var?
Fenerbahçe yle çok alakası var çünkü Anıt paşa FB li olabilir ama siyasi o-l-a-m-a-z… Nokta…

Hoş, delikanlı olanları da çıktı ve taktir ettik, ne yaptı çevik paşa, çıkardı üniformayı girdi siyasete, tüm siyasi kariyeri bir basın toplantısı kadar sürdü, siyasete girdiğini açıklayabildi, sonra? Sonrası şu, Çevik paşa'yı bir daha tatil mekanlarında görüntüleyebilmişlerdi gazeteciler…

Haaa emekli olup Cumhurbaşkanlığı cebinden miting düzenleyenler yok mu?
Elbette var...
İşte onlar ise çevik paşadan ve başına gelenlerden ders alanlar...
Ne yani haso larla hüso larla kim uğraşsın, çağırırsın Özkan, Saylan ve bunlar gibi şahsiyetleri verirsin emri, uydular ne ala, uymadılarsa zaten irticacıdırlar… Ordu ne zamandan beri taraf olmak cesaretini ‘’hak’’ olarak almıştır? Biz hiç duymadık… Duyarlı insanların da dillendirdiği ve son harfine kadar katıldığım bir düşünce de şu; ‘’ben dinimi yaşayamayacak, kızımı oğlumu istediğim gibi okutamayacak, eşime dininin gereğini yaşatamayacak, seçtiğim partiyi iktidara muktedir edemeyecek, devletin kurumu olan diyanetinde 1989'da kutlama haftaları arasına koyduğu ve peygamberimiz SAV'in doğumunu ilahilerle ağlaya ağlaya kutlayamayacak, seçemeyecek, seçilemeyecek, güvenli bir şekilde cumhurbaşkanı olamayacak, cumhurbaşkanı olan adayları aday oldukları andan itibaren özel olarak korumasına alacak bir ordumun varlığını hissedemeyecek, Atatürk – cumhuriyet – demokrasi - laiklik gibi değerleri bir bez parçası ile savaşan mikro savaş aletleri olarak kullanılmasına engel olamayacak, demokrasinin ve insan haklarının bizzat koruması gerekenler tarafından hiçe sayılmasını eleştiremeyecek, nokta dergisi gibi yazamayacak, istediğim gibi çizemeyecek ve tüm bunlar gibi olumsuzluklara gözümü kapatıp ses çıkaramayacaksam ORDU NEDEN VAR ? ‘’

işte sordum soruyu... Sahi bunlar bizim hayatımızın lüksleri olacaksa ordu neden var? Ordunun görevleri bunların yapılmasını sağlamak mı, tabiiki değil? Herhangi bir açıklama yapılacaksa bile aleyhte yapmak, hükümet sözcüsü Cemil bey'in de dediği gibi, ne haddine?.. Çok şükür bu güne kadar yukarıda saydığımız yapıyı güçlendirecek bir şekilde taraf olduklarını hiç duymadım …Ayrıca bugüne kadar ordunun ve CHP'nin ekonomi yönetiminde iflas edildiği dönemlerde de ayağa kalktıkları görülmedi, varsa yoksa irtica geliyor... Zira bir ülke zengin ve karnı toksa özgürdür…

İrtica ne mi?
İşte açıklıyoruz:
6-7 kız çocuğunun bir araya gelip''bana annemi verdiğin için teşekkür ederim Allahım'' diye ve ''yemekten önce Bismillah, sonrada elhamdülillah'' diye ilahiler okuyan kız çocuklarıdır... Bu kadar... Bu kişilerin henüz suç işleme ile alakası olan birine irticacı dediğini görmedim, duymadım... Dersaneye gidenler, okul kapısında bekleyenler, hacca gidenler, sakallılar, başını örtenler vs vs vs... Bunların hepsi irticacı olabilir... Bunlar sakıncalı... Peki, Syn Sezer'in salıverdiği ve dağda askerimize kurşun sıkarken tekrar ele geçen pkk aflıları?

Bence de o konuya girmeyelim, ömrünüzü beni okuyarak geçirmeniz gerekebilir...